Hygge ya da türkçe okunuşuyla Hüga…
Soğuk ve bir o kadar karanlık bir ülkeden, Danimarka’dan, çok sıcak ve aydınlık bir felsefe süzüldü geldi şu aralar dilimize; hygge… hemen her gün bu kavramla ilgili birşeyler yazılıp çiziliyor.
Danimarkalıların yükselen bir ulusal değeri; bir nevi mutluluk sanatı diyebiliriz… Hygge felsefesinin dekorasyon yansımaları da var ve hepimizin bunu daha yakından tanımaya ihtiyacımız olduğunu düşünerek bu haftaki blog yazımızı kaleme aldık..
Mutluluğun ölçülebilir olduğu çok düşünülmez ama Danimarka kökenli Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü bu konuda araştırmalar yapıyor ve yayınlıyor. Enstitüye göre mutluluk seviyesi şu değişkenlerin karmaşık sonucundan oluşuyor; sosyal ilişkiler, belirgin bir amaca sahip olma, genetik, yaş, çalışma durumu, mutlak ve nispi gelir, sosyal karşılaştırma, özsaygı, tutku, sağlık durumu, bağımsızlık, tüketim eğilimi, medeni hal, zamanın kullanımı… Mutluluk ve uzun yaşam için sosyal bağların ne kadar önemli olduğunu gösteren o kadar çok araştırma var ki… Yakınlık ve bağ kurabilmek, stresle baş etmeye yardım ediyor, hatta bağışıklık sistemini güçlendiriyor. En uzun yaşayan toplumların ortak özelliği ne yiyip içtikleri değil, güçlü sosyal bağlara sahip olmaları.
Bu uzun girişten sonra, dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında birinciliği kaptırmayan Danimarka’dan çıkan Hygge toplantılarından bahsedelim öncelikle
Hygge’nın deneyimiye bir gece yaşamak için birkaç ipucu
Kendinizi en rahat hissettiğiniz yakın dostlarınızı ya da akrabalarınızı evinizde bir akşam yemeğine davet edin; herkes birşeyler yapıp getirsin, sofrayı birlikte hazırlayın, siz çok yorulmayın, masanıza mumlar koymayı ve cep telefonlarını size en uzak köşede bırakmayı unutmayın, yemek bitince de mutfağı el birliğiyle toparlayın…
Gelen dostlarınızla ortak kurallarınız şunlar olsun;
Egolarınızı, maskelerinizi kapının dışında bırakın, iğneleyici söz yok, zekanızı kanıtlama ve ilgileri çekme çabası yok, kimse kimseden üstün değil, polemik yaratacak konulara gerek yok, birbirinizi eleştirmeyin, şikayet etmeyin, anda olun ve anı yaşayın, bunun belirli bir süre için yaşandığını ve bunun bir takım oyunu olduğunu unutmayın…
İşte bu gecenin sonunda -eğer başarabildiyseniz- değerli bir Hygge deneyimi edinmiş olursunuz…
Zor mu olduğunu düşünüyorsunuz? Hiç sanmıyoruz, aslında ulusal genetik kodlarımızda bu var, sadece özümüze dönmek için yeterince istekli olmak gerekiyor…
Dekorasyonun şekli ve tarzının duyguların yaratılmasında son derece önemli bir rol oynadığı artık bilinen bir gerçek, öyleyse biraz da Hygge Felsefesindeki dekorasyonundan da bahsetmek gerekli;
Buyrun bunlar da Hygge Dekorasyonu için ipuçları
Kaliteli sadelik;
Ev dekorasyonunda fazlalıklardan ve lüzumsuz teferruatlardan arınmak çok önemli, gösterişin size hiç faydası yok… Açık renkleri tercih edin, açık renk sadeliği arttıracaktır…
Doğal malzemeler;
Mermer, naturel ahşap, cam ve doğal metallerden üretilen mobilyalar ve aksusuarlar Hygge havasına güç katacaktır.
Ortamı ısıtacak unsurlar;
Mumlar bu evlerin olmazsa olmazlarıdır… Fazla aydınlık bir ortam olmamalı. Eğer imkanınız varsa mutlaka bir şömineye yer açmalısınız. Yanan bir şöminenin yanındaki odun depolama sandıkları ya da nişlerinin verdiği doğal ortam çok etkileyici olacaktır.
Yumuşak dokular;
Peluş halılar ve örtüler tam da bu evler içindir. Yumuşak battaniyeler dolap içlerinde değil koltuk kullarında ya da açıkta sepetlerde her an kullanmaya hazır olmalı
Ortalıkta bir çay-kahve köşesi;
Yaşam alanının en merkez yerinde bir sıcak içecek köşesi yaratmalısınız. Bunun yanında tarçın kabukları, karanfil taneleri ve limon muhiteşem bir görsellik yaratacak.. Çeşitli şifalı otları ve tütsü çubuklarını da pekiştirmek için kutular içinde sergileyebilirsiniz…
Yeşillik ve toprak;
Bu doğallığı sağlayacak en önemli unsurlardan biri de yeşil bitklierdir, bunları evinizde bolca kullanmalısınız.. Doğal yeşil bitkiler ve toprak ortamdaki enerjiyi nötralize eder.
Hobby köşesi;
Bir örgü yumağı, goblen işlemelerin ve iplerin durduğu bir sepet, zentangle ya da mandala kitapları ve kalemlerinin durduğu kutular bu dekorasyonun değerli yapıtaşlarıdır. Tabi bunu sadece dekorasyon unsuru olarak kullanmayıp gerçek bir hobby olarak geliştirmek kaydıyla…
Rahat ev giysileri;
Her ne kadar dekorasyonun doğrudan bir unsuru olmasa da yumoş terlikler, kalın kadife çoraplar, tüylü sabahlıklar, uyku bantları, kaz tüyü yorganlar, kuş tüyü yastıklar bu evin Hygge ortamını pekiştirecektir.
Bu saydıklarımız hep kış aylarını çağrıştırıyor diyorsanız eğer, bekleyin… yazın bu işin nasıl yapılacağının bilgisini de bahar aylarında sizinle paylaşacağız.
E öyleyse hyg diy! (keyfini sürün!)